Genelkurmay Neyin Peşinde (20 Temmuz 2008)

  GENELKURMAY NEYİN PEŞİNDE 

Genelkurmay Başkanlığı; Taraf Gazetesinde yayımlanan ?Ergenekon soruşturmasının Hava Kuvvetleri Komutanlığı?na sıçradığı, 6 kurmay albay, 20 subayın da Kuvvet Komutanlığı tarafından sorgulandığı? mahiyetindeki haberlerine tepki mahiyetindeki basın bildirisini  18 Temmuz 2008 tarihinde, Resmi İnternet Sitesinde yayımlamıştır.

Bildiride, olay hakkında, kamu oyunu aydınlatacak doyurucu bilgi bulunmamaktadır.

Anlıyoruz ki, böyle bir olay var, üç sene önce olmuş, bu olayla ilgili bir personelin TSK ile ilişiği kesilmiş, ama Askerî yargıdaki olayın, bu gün gündemi işgal eden Ergenekon soruşturması ile ilişkisi yokmuş.

Kamu oyunun aydınlanması için bu bilgi yeterli değildir.

 

Benzeri yayınları ?Türkiye?nin İstikrarını bozan? odaklar olarak suçlamak yerine; haber konusu olan dava hakkında, ?Kim, ne maksatla, ne zaman, nerede, nasıl, ne yapmış, buna karşı TSK ne tedbir almış ve dava hangi aşamadadır? sorularına cevap verecek bilgiler basın bildirisinde yer alsaydı, her halde daha şeffaf ve inandırıcı olurdu.

TSK?nin kendi ile ilgili, eleştiri mahiyetindeki, yayınlara karşı üslûbu sert, itici, bölücü, suçlayıcı, susturucu, tehdit edici ve tarafgir bir mahiyet arz etmektedir.

Bu tarzın, kamu oyunu tatmin etmediğinin artık farkına varmalıdır.

Açıklamalar, daha kapsamlı, daha yumuşak üsluplu ve kavrayıcı olmalıdır.

TSK?nin bugün ?yıpratılıyorum? şeklinde baktığı haberlerin kaynağında yönetim hataları vardır.

Terör örgütü olduğu iddia edilen örgüte üye subaylar varsa millet tarafından hassasiyetle izlenmesi ve gizlenmemesi gerekmektedir. TSK önce kendisi hukuk çizgisinde bulunmalıdır

 

Bildirinin esas önemli bölümü ise, son cümlesine yerleştirilmiştir. Gerçekten ilginç, bildiri; ?Kaynağı neresi olursa olsun; bu tür haberlerle Türk Silahlı Kuvvetlerine yöneltilen hukuk dışı saldırılara karşı yalnız Türk Silahlı Kuvvetlerinin değil, onun gerçek sahibi yüce Türk milletinin de yasal ve demokratik tepki göstermesi doğal bir beklentidir.? Cümlesi ile son buluyor.

Tribünlere oynayarak insanları üstü kapalı meydanlara çağırmak büyük yanlıştır.

Bu, gerginliği artırıcı, huzursuzluğa sebep olucu, toplumsal olayların artmasına hevesli bir beyanattır.

Kimse kutuplaşmalara meydan hazırlamamalıdır.

Anlaşılan; TSK Cumhuriyet mitinglerini özledi.

Cumhuriyet mitinglerine verdiği desteği hepimiz biliyoruz.

TSK?nin milletten kastı da kendi ideolojisini paylaşan insanlar olmalı.

İçinde bulunduğu zor durumdan çıkmanın formülü olarak inançlı insanları tehlike olarak gören zihniyetten yardım istemektedir.

  

Oysa TSK:

ordumuzu sırtında taşıyacak bir millet var.

Millet, şemsiye görevi üstlenecek, siyasetten uzak duracak bir TSK özlemi içinde? Millet, değerlerine sahip çıkan ordunun peşinden gider.

 

Sonra  ?Yasal ve demokratik tepki?den:

Ne kast ediliyor?

Tepki kime karşı gösterilecek?

Hedefte bir günlük gazete mi var?

Böyle ise bu bir linç hareketi olmaz mı?

Yoksa bildiri, kamu oyunu bilgilendirmek için değil de, son cümlede gizlenen başka amaçlar için mi yayımlandı?

Bize göre; bildiri  yargıya intikal etmiş bir olayın aydınlatılması amacıyla yayımlanmış gibi gösterilerek daha farklı hedef ve amaçları içermektedir.

Birincisi;

Ergenekon davası, üniversitelerdeki başörtü yasağının devamı mahiyetindeki Anayasa Mahkemesi İptal Kararının ve AKP?nin kapatılması ile ilgili davanın kamu oyunda tartışılması nedeniyle, demoralize olmuş olan ?Seküler Milliyetçi/ulusalcı? zihniyet sahiplerinin tekrar toparlanmasını sağlamak; (ki bu zihniyet, 11. Cumhurbaşkanının TBMM tarafından seçilmesi aşamasında Cumhuriyet Mitingleri adı altında  meydanlara inmişti.)

İkincisi ve asıl amaç ise:

Meydanlara inecek kalabalıklarla, parti kapatma davasında karar aşamasına gelmiş olan Anayasa Mahkemesi Üyelerine aktif destek vermektir.

 

Sayın Genelkurmay Başkanımız, Üniversiteli genç kızlarımıza uygulanan yasağın kaldırılması için TBMM tarafından hazırlanan Anayasa değişikliğinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesini ?malumun ilanı? olarak değerlendirmişti.

Acaba, parti kapatma davasında da, yine malumun ilanı, bir kararın çıkması için mi çalışılıyor?

 

TSK, milletin gönlünde yer alabilmek için önce siyasetten elini çekmek, sonra ise bir ideolojinin değil, topyekün milletin temsilcisi olmak zorundadır. O zaman, milleti topyekün kucaklayan bir orduyu hedef gösteren mihraklar, millet tarafından tasfiye edilir. 20 Temmuz 2008

Adnan Tanrıverdi

E. Tuğgeneral

ASDER Gnl. Bşk.

Paylaşmak ister miydiniz?

Submit to DeliciousSubmit to DiggSubmit to FacebookSubmit to Google BookmarksSubmit to StumbleuponSubmit to TechnoratiSubmit to TwitterSubmit to LinkedIn