ASDER Mensupları İftarda Buluştu (07 Eylül 2008)

ASDER İFTAR KONUŞMASI

07 Eylül 2008

ASDER'in geleneksel iftar yemeğine hoş geldiniz. Afiyet olsun.

Bizi böyle mübarek bir gecede tekrar buluşturan RABBİMİZE şükürler olsun.

Bu vesile ile Ramazan-ı Şerifinizi tebrik ederim. Rabbim topluluğumuzu, bu ayın feyz ve bereketinden azami istifade eden kullarından eylesin.

Katılımımız her yıl artıyor. Ankara'dan, Bursa'dan ve Kütahya'dan da arkadaşlarımızı aramızda görmek bizi ayrıca memnun ediyor. Salonlar yetersiz kalıyor. Rabbim birlikteliğimizi bir birimize hayırlı kılsın.

 

Bu mübarek gecede önemli işleriniz ve ibadetleriniz var. Vaktinizi fazla almak istemiyoruz.

Çok kısa bir genel değerlendirme ile ASDER'in bazı faaliyetlerinin altını çizmek istiyorum.

Adaleti Savunanlar Derneğinin kuruluş amacı ve hedefleri çerçevesinde, son on yıla baktığımız zaman;

22 Temmuz 2007 Genel Seçimlerinden itibaren yeni ve geleceği daha aydınlık bir döneme girilmiştir.

YENİ DÖNEM MEYVELERİNİ VERMEYE BAŞLAMIŞTIR :

BUNA RAĞMEN MENFİ GELİŞMELER DE OLMUŞTUR

Baskıların uygulamaya başlamasının üzerinden 10 yıl geçmiştir. Tamamen etkilerinin kalkması için bir 10 yılın daha geçmesi gerektiği anlaşılıyor.

Yasakçı uygulamaların kaynağı maalesef Silahlı Kuvvetlerimizdir. Destek aldığı Kurumlar da;

Olmuştur.

Devletteki sorun dini tehdit gören ideolojik kadrolaşmadır.

Geçtiğimiz 10 yıllık dönem içinde; Yürürlükteki mevzuatta değişiklik yapılmadan, TSK'nin dayatmalarına destek olan kurumların önemlilerinde değişimi millet gerçekleştirmiştir. (Cumhurbaşkanı, TBMM, Hükümet yasakçı zihniyetten kurtulmuştur.)

Diğerlerinde de yeni idari yapı tarafından değişim başlatılmıştır (Anayasa Mahkemesi Başkanı, YÖK Başkanı, bir kısım rektörler değişmiştir.)

Ayrıca etkili bir Alternatif basın, alternatif Meslek kuruluşları ve STK'ları oluşmuştur.

 

Bu gelişmeleri okuyarak, şu tespiti yapabiliriz.

Anayasal Kurumlardaki ideolojik kadrolaşma kırılmadan, 28 Şubat ile getirilen kısıtlamaların kaldırılması mümkün görülmemektedir. En azından siyasî iradenin bu yönde girişim yapmaya istekli olmadığı anlaşılmaktadır.

Ancak şunu açık bir şekilde ifade edebiliriz ki, yeni dönemde TSK'nin fiili müdahale imkanı ortadan kalkmıştır.

Bu dönemde TSK'nin, vahyi değil de aklı öne çıkaran bir filozof edasıyla, doğru bildiği fikirlerini her fırsatta toplumla paylaşmak, bu yöntemle toplumu etkilemek ve darbeci zihniyete sahip ideolojik yandaşlarına moral vermek yöntemini uygulayacağı anlaşılmaktadır. Yani fırsat bulduğunda konuşacaktır.

Başlayan değişimin hızlandırılması, gasp edilmiş hakların iadesi ve Ülke geleceği için TSK'nde de zihniyet değişikliğine ihtiyaç vardır. Bu noktada, sivil Toplum kuruluşları içinde en önemli sorumluluk ASDER'e düşmektedir.

ASDER olarak bu sorumluluğun bilincinde hareket ediyoruz. Bu maksatla, geçtiğimiz yıl etkili faaliyetlerde bulunduk. Bunların en önemlilerini sizlerle paylaşmak istiyorum.

 

Değerli Arkadaşlarım, kaynaşmayı sağladığı için sosyal etkinliklere de önem veriyoruz. Bu gün yaptığımız iftar yemeği dışında,

Faaliyetleri gerçekleştirilmiştir.

İnşaallah önümüzdeki yıl da hem fikir hem de sosyal etkinliklerimizi devam ettireceğiz.

Değerli kardeşlerim tekrar hoş geldiniz. Mübarek Ramazan Ayının sizlere, derneğimize, milletimize ve tüm İslâm alemine hayırlar getirmesini diler saygılar sunarım. 07 Eylül 2008

Adnan Tanrıverdi

(E)Tuğgeneral

ASDER Gnl. Bşk.

Paylaşmak ister miydiniz?

Submit to DeliciousSubmit to DiggSubmit to FacebookSubmit to Google BookmarksSubmit to StumbleuponSubmit to TechnoratiSubmit to TwitterSubmit to LinkedIn