Meclis Başkanımızı Destekliyoruz (26 Nisan 2006)

MECLİS BAŞKANIMIZI DESTEKLİYORUZ 

TBMM Başkanı Sayın Bülent Arınç?ı, 23 Nisan Egemenlik ve Çocuk Bayramı münasebetiyle TBMM?ndeki konuşmasındaki değerlendirmelerini, Milletin hukukunun korunması açısından fevkalade önemli, cesur, olumlu ve derinlikli bir değerlendirme olarak yorumluyor ve Adaleti Savunanlar Derneği olarak  kendilerini destekliyor ve kutluyoruz. 

Değerlendirmelerinde, ülkemizde yaşanan bürokratik otorite ile siyasi otorite arasındaki iktidar mücadelesine; Milli Güvenlik Siyaseti Belgesindeki değerlendirmelerin TBMM?nin bilgisi dışında olduğundan Meclis tarafından benimsenmediğine, çarpık laiklik ve kamusal alan anlayışına vurgu yaparak, bizim de ASDER olarak yıllardır ifade etmeye çalıştığımız sorunlarımıza vukufiyetle değinmiştir.

 

İsabetli tespitlerinin hayata geçirilmesinde, ASDER olarak tüm üyelerimizle sonuna kadar desteğinde olduğumuzu da belirtmek istiyoruz. 

Sayın Arınç?ın açıklamalarından sonra, Milli Güvenlik Siyaseti Belgesi (MGSB) ile ilgili basında  ilginç açıklamalar yer aldı.

Sn. Baykal ?Arınç, Hükümetin kabul ettiği MGSB?ni bilmiyor. Bu belgenin altında Başbakan?ın ve bakanların imzası var. İçeride bunu kabul eden hükümet, dışarıda gereğini yapmıyor. Türkiye?de iktidar düzeyinde bir aldatmaca var. İktidar laik gözükerek takiye yapıyor.? İddiasında bulundu.

Gazetecilerin konu ile ilgili sorusuna, Gnkur. Başkanı Org. Hilmi Özkök de ?Milli Güvenlik Siyaseti Belgesi Bakanlar Kurulu?nun kararıdır. Bana değil, Bakanlar Kurulu?na sorun? şeklinde cevaplamıştır.

Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan da Meclisteki grup toplantısında yaptığı konuşmada:

?Geleceğin Türkiye?sinde, Egemenlik kayıtsız şartsız milletin olacak, duvarda değil.?

?Yine zaman içinde milletin huzuru ve Türkiye?nin uzun vadeli menfaatleri için bazı gereklilikleri yerine getirmemiz gerekmiştir. Milletimizin dikkatini dağıtmamak için, konuşmak gerektiği yerde susmayı tercih ettiğimiz de olmuştur. Bunların bize bir vebali olacaksa, bu millet için o vebali çekmeye razıyız.?

?Bu gün üstü örtülmeye çalışılan kimi gerçekler Türkiye?nin gelecek 10, 20 ve 30 yılında millet tarafından hep bir ağızdan söylenecektir.?

Diyerek, bazı icraatlarının baskı altında olduğunu zımnen kabul ederek, ilk kez bu husustan şikayet etmeye başlamıştır. 

Biz iki yıla yakın bir süredir müteaddit yazılarımızda, darbelerin dayanağını ve devletin gücünün millete baskı aracı olarak kullanılmasının kaynağını, Milli Güvenlik Siyaseti Belgesindeki mesnetsiz iç tehdit değerlendirmelerinden ve değerlerimize ters milli hedef belirlemelerinden aldığını ve bu belgenin hazırlanmasında, hükümetin çok dikkatli olması gerektiğini, aksi takdirde, geçmişte olduğu gibi şimdi de kendi aleyhinde kullanılabileceğini belirtmiştik. 

MGSB?nin onayı ile ilgili süreci yeniden hatırlayacak olursak. Milli Güvenlik Siyaset Belgesi 2005 yılının başından beri yürürlüğe sokulmaya çalışıldı. 2005 Nevruz?unda Mersin?de yaşanan bayrak provokasyonundan sonra belge temmuzda MGK?ya getirildi ancak geri döndü. Bu süreçte Hakkari bölgesinde bir dizi bombalama eylemi yaşandı. 24 ekim 2005 MGK?sında belge onaylanıp bakanlar kuruluna gönderildi. Ardından Şemdinli?deki olaylar yaşandı. Hükümet belgeyi bekletiyordu. En son Şemdinli iddianamesi ve Diyarbakır olayları ile eş zamanlı olarak Hükümet de MGSB?yi onaylamak zorunda kaldı. Son bir yılda yaşanan provokasyonlarla MGSB hükümete dayatıldı diyebiliriz. 

8 Kasım 2005 tarihinde yaptığım ve aynı ay içinde tam metin olarak iki ayrı gazetede yayınlanan değerlendirmemizde(*), bazı öneriler de ileri sürerek yazımızın sonunu: ?Yok bu hali ile MGSB?ni, Bakanlar Kurulu olarak onaylarsanız,  Bürokratik Otorite ile Siyasi Otorite arasında devam eden  İktidar Mücadelesinin, sizin iktidarınız tarafından da kaybedildiğini ve tasfiyeniz için bu belge ile, Bürokratik otoriteye meşru zemin hazırladığınızı, bundan da Milletin de Devletin de çok zarar göreceğini bilmeniz gerekir.? Şeklinde bitirmiştik. 

Sayın Arınç?ın 23 Nisan konuşmalarındaki tespitleri ve mukabilinde, Başbakanın, Ana Muhalefet Partisi Başkanının ve Genelkurmay Başkanının açıklamalarından, bizim işaret ettiğimiz tehlikeli noktaya gelindiği anlaşılmaktadır. 

Keşke, Başbakan ve Bakanlar Kurulu inanmadıkları hususları, inandıkları şekle dönüştürdükten sonra belgeyi imzalasalardı. Gerçekten bunun vebali büyüktür. Çünkü TBMM ve Bakanlar kurulu, Milletten aldığı yetkiyi milletin refahı ve devletin bekası için kullanmak zorundadır. Tabii ki, bu yetki kullanılırken engeller çıkacaktır. Engel çıkaranlar, anayasal kurumlar da olabilir, anayasa ve yasaların kendileri de olabilir, dış düşmanlar da olabilir. Milletin meselelerini çözmeye gücü yetmediği zaman, çıkar yol milletin verdiği yetkiyi, yetkisiz kurumların hizmetine sunmak olamaz. Çare, kullanılamama sebepleri ile birlikte yetkiyi millete iade etmektir. 

Bu bakımlardan, TBMM Başkanı Sayın Bülent Arınç?ın açıklamalarını çok anlamlı, ferasetle ortaya konulmuş, işaret edilen meselelere, yeniden değerlendirilerek, Milli iradeyi esas alarak yaklaşılması işin ışık tutan değerlendirmeler olarak kabul ediyor ve destekliyoruz. 26 Nisan 2006

Adnan Tanrıverdi
Emekli Tuğgeneral
ASDER Gnl.BŞK.

(*) MGSB Yorumu için :

(1) 08 Kasım 2005 tarihli ?MGSG İçin Bir Yorum? başlıklı yazımıza,

(2) 20 Nisan 2004 tarihli ?Darbelerin Dayanağı? başlıklı yazımıza,

(3) 27 Şubat 2005 tarihli ?28 Şubat 8 Yaşında? başlıklı yazımıza,

(4) 6 Şubat 2006 tarihli ?28 Şubat 9 Yaşında? başlıklı yazımıza,

(5) 20 Mart 2006 tarihli ?Onaylanan MGSB İçin Bir Yorum? başlıklı yazımıza,

(6) 21 Mart 2006 tarihli ?Şemdinli İddianamesi? başlıklı yazımıza,

(7) 07 Nisan 2006 tarihli ?Diyarbakır Olayları? başlıklı yazımıza,

(8) 26 Nisan 2006 Tarihli ?MGSB Onay Sürecindeki Olaylar? başlıklı yazımıza,

 MGSB?nin hazırlanma ve onaylanma sürecindeki değerlendirme ve uyarılarımıza ulaşılabilir.

Paylaşmak ister miydiniz?

Submit to DeliciousSubmit to DiggSubmit to FacebookSubmit to Google BookmarksSubmit to StumbleuponSubmit to TechnoratiSubmit to TwitterSubmit to LinkedIn