Milletin Beklentisine Cevap Veremeyen Bir YAŞ Toplantısı Daha (06 Aralık 2009)

MİLLETİN BEKLENTİSİNE CEVAP VEREMEYEN

BİR YAŞ TOPLANTISI DAHA... 

Ağustos 2009 YAŞ toplantısından bu güne tam dört ay geçti.

Bu süre içinde TSK ile ilgili baş döndürücü bilgiler basın vasıtası ile ortaya saçıldı.

Islak imzalar, ihbar mektupları, ses kayıtları, kafes planı, TSK'nin katsayı hassasiyeti..

Kamu oyu, Silahlı Kuvvetler içinde ciddi bir gayri meşru örgütlenmenin mevcudiyeti hakkında derin kuşkulara düşürüldü.

Aralık YAŞ toplantısından ezber bozucu açıklamalar bekliyorduk.

Milletin istekleri istikametinde, Silahlı Kuvvetlerimizi iç politikanın içinden çekip çıkaracak ve darbe geleneğini yıkacak düzenlemelerle ilgili meselelerin görüşüldüğünü duymak istiyorduk.

Bu YAŞ bir dönüm noktası olmalıydı.

Maalesef, basın açıklamasındaki başlıklar ümitlerimizi boşa çıkardı.

 

YAŞ üyeleri 04 Aralık günü, sabah 0930'dan akşam 1700'ye kadar;

 

Kirli çamaşırların ortaya dökülmesi, asimetrik psikolojik harekat olarak değerlendiriliyorsa, bu harekâta malzeme vermemek gerekmez mi?

 

Aslî görevle meşgul olmak yerine darbe planları ile uğraşan muvazzaf subaylar ve hatta Kuvvet Komutanı seviyesindeki generallerin marifetlerini haber yapmak mı psikolojik harekat oluyor? Yoksa onların yargıya intikal eden planlarındaki eylemler mi?

 

Sonra, psikolojik harekâtın, kendi milletimiz ve dost unsurlar üzerinde müspet duygu ve düşünce yaratmak amacıyla yapılan propaganda faaliyetleri olarak tanımlandığına göre, bu yayınlardan neden şikayet ediliyor?

 

Elinde silah bulunduranların, meşru görevleri dışında örgütlenerek, toplumu, Meclisi ve Hükümeti tehdit etmesinden daha vahim bir durum olabilir mi? Nasıl oluyor da, YAŞ Kararlarında bunlardan bahsedilmiyor da, belki namaz kıldığı için, belki eşinin giyim kuşamı için, irticai faaliyette bulunduğu ileri sürülen iki kişi ile uğraşılıyor?

 

Yargılamadan ihraç etmek zorunda kaldığınız iki kişi nasıl bir irticai faaliyette bulundu ki, milyonluk Silahlı Kuvvetlerin ?temel yapısını ve disiplinini bozacak? şekilde tehdit oluşturuyor?

 

Bu iki kişinin fiilleri askeri ceza kanununda hangi cürüm veya kabahati oluşturuyor, bu fiilleri suç sayan ilgili bir madde yok mu?

 

Bu kişilerin fiillerini suç sayan bir yasa maddesi yoksa, heyetinizin çoğunun ?TSK?nın temel yapısını ve disiplinini bozacak? irticai tutum ve davranış olarak kabul edilen söz konusu fiiller için, yasal düzenlemeye neden gidilmiyor?

 

Bu iki kişinin fiillerini kapsayan bir kanun maddesi varsa, yargılanma için geçecek sürede TSK'nin temel yapısının ve disiplininin bozulacağına mı inanılıyor?

 

Silahlı Terör Örgütü oluşturmak suçundan yargılanan muvazzaf askerlere, TSK'nin bünyesinde kalmasına tahammül edilerek, gösterilen tolerans, bu iki kişiye de gösterilemez miydi? Haklarındaki işlemler yargı kararı sonucunda tesis edilemez miydi?

 

Bu iki kişinin irticai faaliyeti ?TSK'nin temel yapısını ve disiplinini bozuyor? da, disiplinin olmazsa olmaz şartı olan ?astının hukukuna? riayet etmeyen YAŞ üyeleri, ?TSK'nin temel yapısını ve disiplinini? bozmuyor mu?

 

Savunma imkanı verilmeden ve yargıya baş vurma hakkı da elinden alınarak ihraç işlemleri hukukun üstünlüğü ve adil yönetim ilkeleri ile bağdaşıyor mu?

 

Milletin büyük çoğunluğunun, irtica gerekçesi ile subay ve astsubayların yargılanmadan ihraç edilmesini tasvip etmediği hala anlaşılmadı mı?

 

Milletin hassasiyetleri dışında hangi esaslar ?TSK'nin temel yapısı? nın temel taşı olabilir ki?

 

Milletin manevî değerleri ile barışık bir kadroya ulaşmadan, Milletin mesafeli duruşunun değişmeyeceğini ve şikayet ettiğiniz ?asimetrik psikolojik harekât? faaliyetlerinin hedefi olmaktan kurtulamayacağınızı ne zaman anlayacaksınız? 06 Aralık 2009

Adnan Tanrıverdi

Emekli Tuğgeneral

Paylaşmak ister miydiniz?

Submit to DeliciousSubmit to DiggSubmit to FacebookSubmit to Google BookmarksSubmit to StumbleuponSubmit to TechnoratiSubmit to TwitterSubmit to LinkedIn