ABD'ye HAYIR demenin tam vaktidir... (8 Şubat 2003) - Irak'a girmesi halinde ne olur?

 

- Irak'a girmesi halinde ne olur?

- Amerika, Irak'ı işgal ettiği zaman Ortadoğu'daki hakimiyetini pekiştirir. Irak'a girdiği zaman hemen yanı başında İran var. İran'ın doğusunda ise Afganistan bulunuyor. Irak'ın  batısında ise Suriye bulunuyor. Suriye'nin yanı başında ise İsrail var. Amerika yerleştikten sonra orada arka arkaya adımlar atacaktır. Sırasıyla İran, Suriye-Ürdün ve Türkiye'ye müdahale etmeyeceğini kimse söyleyemez.

Ayrıca bölgede başkalarının da planları var. İsrail'in (Yahudilerin) Mesihi planları olduğunu da biliyoruz. 500 yıldır uyguladıkları bir stratejileri var. Bakıldığında Yahudiler hep batılı gelişmiş Hıristiyan devletlerle en üst düzeyde beraber olmuşlardır. Söz konusu devletlerin dünya hakimiyeti stratejilerini hep Yahudiler belirlemişler. Amerika'nın Ortadoğu'da çıbanbaşı olan İsrail'le ilişkileri biliniyor. İsrail'i nüfusu az , küçük bir devlet olarak görmemek lazım.

İsrail?e baktığımız zaman 15. yüzyıldaki Moskova Prensliğinin ve 1840'lı yıllardaki Prusya Krallığı'nın (Almanya) görüntüsü karşımıza çıkıyor. İsrail 80 yıldır bölgede harp ediyor. Amerika İsrail ile birlikte Ortadoğu?yu  yeniden şekillendirmek istiyor.

Yahudilerin Mesihi planlarına göre; ilk aşamada Yahudiler dünyaya  dağılacaklardı. Sonra ikinci aşama olarak kendilerine vaat edildiğine inandıkları topraklarda bir araya gelmeleri lazımdı. Üçüncü safha burada devlet kurmaları gerekiyordu. Dördüncü safha Süleyman Tapınağını ele geçirmeleri gerekiyor. Beşinci safhada Mesih?in inmesi gerekiyor ve altıncı safhada dünyaya hakim olmaları lazım. Yine bu planlara göre; dünya hakimiyetleri döneminde Yahudiler, seçilmiş ırk olarak dünyayı yönetecekler. Bunların yardımcıları ise Hıristiyanlardır. Neticede kendilerine vaat edildiğine inandıklarını söyledikleri toprakların ise Fırat?tan Nil?e kadar olan bölgenin olduğunu savunuyorlar. Yahudiler ile Amerika?nın düşünceleri büyük paralellik taşımaya başlamıştır. Yahudi asıllı Samuel Huntington meşhur makalesinde 21 nci yy.'da medeniyetler arasında bir çatışma olacağını, bunun ise Müslümanlar ile batılı anlayışı savunanlar arasında yaşanacağını iddia ediyor.

Dolayısıyla ileri sürülen teorilerde batılı güçlerin Türkiye üzerinde hedefleri olduğu ortaya çıkıyor. Özellikle de İsrail ve Amerika?nın Güneydoğumuzla ilgilendikleri açık. Söz konusu bu güçler , Üniter yapısını ve toprak bütünlüğünü koruyan güçlü bir Türkiye'den , Güney doğu bölgesini kopartmanın imkânsız olduğunu biliyorlar. Onun için de Türkiye?nin güneyini de içine alan bir Kürt Devleti?nin kurulmasının planlarını yapıyorlar. Önce bu bölgeyi küçük devletçikler halinde bölecekler.

Olup bitenleri göz önünde bulundurduğumuzda Amerika?nın nihai hedefinin sadece Irak?ı işgal etmek olmadığı ortaya çıkıyor. Irak?ın işgalini, Amerika?nın diğer ülkeleri de kendi emelleri doğrultusuna getirecek düzenlemelerin başlayacağı ilk adım olarak görüyorum. Böyle olunca da tehdit altında olacak ülkelerin ilk sıralarında Türkiye de yer alıyor.

Türkiye bölge ülkesi olmak, bağımsız ve güdümsüz bir şekilde devlet hayatını sürdürmek, Devletler camiasında onurlu yerini almak  istiyorsa, komşusunun topraklarına Amerika gibi süper ve tehlikeli bir gücün yerleşmesine karşı çıkmalıdır. Amerika, bölgeye girdikten sonra oradan çıkartılması, şimdi karşı koymaktan  çok daha  zor ve uzun zamana ihtiyaç gösterecektir. Körfez savaşının öncesinde Irak Kuveyt?i işgal etti diye Saddam?a kızmıştık. Şimdi 12 yıldır Amerika'nın işgali altında bulunuyor. Amerika?nın Kuveyt?ten ne zaman çıkacağını bilebilirmiyiz? Irak Operasyonu tamamlandıktan ve Saddam etkisiz hale getirildikten sonra Amerika?nın Irak?ı tahliye edeceğini ve Irak'ı bağımsız bir devlet olarak kendi haline bırakacağını düşünmek , hayalcilik olur. Amerika iyi niyetli olsa Birleşmiş Milletler Kararlarına tabi olur ve Irak?ta, halkına ve çevresine zarar vermeyecek bir hükümetin işbaşına gelmesi için, sadece diplomatik girişimlerde bulunur. Amerika?nın bölgeye ilişkin hesapları çok büyük. Bu hesabın içerisinde Türkiye?nin bağımsızlığına ve toprak bütünlüğüne tehdit var. Bunu görüp, saldırının, en geç, orta vadede Türkiye'ye yöneleceğini düşünüp ona göre karar vermemiz gerekiyor.