Ergenekon İddianamesi Mahkemeye Teslim Edildi (14 Temmuz 2008)

  ERGENEKON İDDİANEMESİ MAHKEMEYE TESLİM EDİLDİ 

Beklenen Ergenekon İddianamesi Mahkemeye teslim edildi.

Yasal prosedür devam edecek.

13. Ağır Ceza mahkemesi İddianameyi inceleyecek, iddia ve delilleri yeterli bulursa sanıklara tebliğ edecek, sanıklar savunmalarını hazırlayacak ve yargılama başlayacak.

 

Adil Yargılama Bekliyoruz

Savunma hakkı kutsaldır.

İddialar karşısında kişilere savunma hakkı vermeden suçlu ilan etmek ve ceza uygulamak hukuk ve adalet ilkelerine uygun değildir.

Bunu en iyi bilen Adaleti Savunanlar Derneği mensuplarıdır. Bu nedenle gerçekleri ancak, yargılama sonucunun ortaya çıkaracağına inananlardanız.

Ergenekon oluşumu ile ilgili iddialar, siyasî amacı olan eylemlerdir. Temennimiz yargılamanın;

  • Siyasetten bağımsız,
  • Kanun önünde eşitlik ilkesi zedelenmeden,
  • Yasalar ve hukukî kurallar çerçevesinde ve
  • Adil,

Bir yargılama olmasıdır.

 

En Ağır İddia:

İstanbul Cumhuriyet Başsavcısının açıklamasına göre; 441 ek klasör ve 2455 sayfadan oluşan iddianamede toplam 86 şüpheli;

En ağırı Türk Ceza Kanununun 312. maddesinde tanımlanan ?Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmak veya görev yapmasını engellemeye teşebbüs? suçu ile  (cezası ağırlaştırılmış müebbet hapis);

İkinci derece ağırı Türk Ceza Kanununun 313. maddesinde tanımlanan ?Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı halkı isyana tahrik? suçu ile (Cezası 20 yıla kadar hapis);

En hafifi ise aynı kanunun 314. maddesinde tanımlanan ?Silahlı Terör örgütü kurmak ve yönetmek?  suçu ile ?cezası 15 yıla kadar hapis? suçlanmaktadır.

 

Yüklenen Eylemler:

İddianamede; 17 Mayıs 2006 tarihinde gerçekleştirilen Danıştay Baskını ile 5, 12 ve 13 Mayıs 2006 tarihlerindeki Cumhuriyet Gazetesinin merkez binasının bombalanması eylemleri de Ergenekon oluşumunun eylemi olarak değerlendirilmektedir.

O günlere döndüğümüz zaman, ilginç iddiaların yapıldığı görülmektedir.

 

?Göreve gelip giderken türban takan bir anaokulu öğretmeninin başka bir okula tayinini onayladığı için hükümetin ağır eleştirileriyle karşı karşıya kalan Danıştay 2. Dairesi dün sabah bir avukatın silahlı saldırısına hedef oldu. Daire başkanı ve 4 üyenin bulunduğu toplantı odasını "Ben Allah'ın askeriyim? diye basan ve "Allahü ekber? diyerek tekbir getirdikten sonra ateş açan 29 yaşındaki avukat Alparslan Arslan, 2'si ağır 5 üyeyi yaraladı. Hastaneye kaldırılıp ameliyat edilen Mustafa Yücel Özbilgin yaşamını yitirdi.?(18Mayıs 2006 tarihli Hürriyet Gazetesi İnternet Sitesi)

???

?Saldırıda hayatını kaybeden Danıştay Üyesi Mustafa Yücel Özbilgin için öğleden sonra(18 Mayıs 2006) İçişleri Bakanlığı önünde ve Danıştay'da tören yapıldı. Danıştay önünde toplanan grup tören öncesinde ve sonrasında protestolarda bulundu. "Türkiye laiktir, laik kalacak?, "Mollalar İran'a? ve "Hükümet istifa? sloganları Başbakan Yardımcısı Gül'ün binaya gelişi sırasında daha da arttı.?(18 Mayıs 2006 tarihli Hürriyet Gazetesi İnternet Sitesi)

???

?Danıştay'daki silahlı saldırıyı protesto etmek amacıyla gerçekleştirilen Anıtkabir ziyaretinin ardından Hacettepe Üniversitesi merkez kampusuna geçen rektörler, burada YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç başkanlığında toplantı yaptı?. Prof. Dr. Teziç, açıklamayı okumadan önce, dün Danıştay?a yapılan saldırıyı anımsatarak, bu olayı değerlendirmek üzere rektörlerin olağanüstü toplantıya çağırıldığını belirtti. Teziç, rektörlerin, açıklamanın yapılmasını oy birliğiyle kararlaştırdığını bildirdi. Açıklamada şunlar kaydedildi:???

?Laik cumhuriyetimize karşı tehlikenin vahim boyutlara ulaştığı bu süreçte Türk milleti adına bu değerleri korumakla yetkili kurumlardan Danıştay?ımıza karşı yapılan canice saldırı, aslında Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı açık bir meydan okumadır. Cumhuriyetimizin değiştirilemez temel değerlerine büyük bir inançla bağlı olan üniversitelerimiz, bu değerlerin korunmasındaki azmini kararlılıkla ve cesaretle sürdürmeye devam edecektir. Bu bağlamda bu tehlikeli gidişi durdurma konusunda, başta iktidar olmak üzer herkese düşen sorumlulukları bir kez daha hatırlatır, bu alçak ve hain saldırı sonucu aramızdan ayrılan, Danıştay?ımızın değerli üyesi Mustafa Yücel Özbilgin'in ailesine, yakınlarına, yargı camiasına ve tüm ulusumuza baş sağlığı, yaralı Danıştay üyelerimize acil şifalar dileriz.? (18 Mayıs 2006 tarihli Türkiye Gazetesi İnternet Sitesi)

???

?Danıştay'a yapılan saldırıya duyulan öfke sokaklara taştı. Danıştay binası önünde toplanarak Anıtkabir'e yürüyen yargı mensuplarına, vatandaşların da katılmasıyla yaklaşık 25 bin kişilik bir grup olayı protesto etti. Anıtkabir'de "Türkiye laiktir, laik kalacak" diye sloganlar atıldı.?(18 Mayıs 2006 Tarihli Hürriyet Gazetesi)

Zamanın Genelkurmay Başkanı Org. Hilmi Özkök Danıştay Baskınına tepkisini aşağıdaki beyanatı ile gösteriyor.

 ??Danıştay?a yapılan saldırı tamamen gerici, terörist, silahlı bir eylemdir. Bu eylemi gerek yapanları, gerek eylemi, gerekse bu eylemi yapan kişiyi yaratan zihniyeti tamamen kınıyoruz. Bunu Sayın Cumhurbaşkanımız çok güzel bir şekilde dile getirdi. Dilerim, bu gibi olaylar tekrar olmaz. Gösterilen reaksiyon halkın duyarlılığı, hakikaten takdir edici... Ancak bu bir tek güne, bir tek olaya bir reaksiyon olarak kalmamalı, daimilik kazanmalı, devamlı olarak herkes tarafından takip edilmeli. Olayı Silahlı Kuvvetler olarak şiddetle tekrar kınıyoruz.?(19 Mayıs 2006 tarihli gazeteler)  Genelkurmay Başkanımız, 18 Mayıs günü Cenaze töreninden sonra yapılan Anıtkabir ziyareti ve protesto hareketinin devam etmesini tavsiye ediyor.

??Bu çirkin eylemi bir kez daha kınıyor, gerçekleştireni ve temsil ettiği düşünceyi lanetliyorum. Danıştay'a yapılan bu saldırı aslında laik Cumhuriyet'e yapılan bir saldırıdır. Cumhuriyet tarihine bir kara leke olarak yazılacaktır. Bu saldırıya neden olanlar tutum ve davranışlarını yeniden gözden geçirmelidirler.? (18 Mayıs 2006 tarihli Gazeteler) Bu sözler de zamanın Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer?e aittir.

 

Ne ilginç değil mi?

Saplantıları ile hareket ederek yargısız infaz yapanların Devletin zirvesinde görev almaları bu millet için en büyük talihsizliktir. Bu gün iddia edilen suç ve suçlulara destek anlamına gelen bu beyanatlar, gafletin mi yoksa bilinçli bir desteğin mi ürünüydü, bunun da bu gün araştırılması gerekmektedir.

Yargıda olay aydınlanınca, gerçek bütün aydınlığı ile ortaya çıkacaktır. Milletimiz de bütün dikkatini bu davaya çevirmiş durumdadır.

 

Darbe planları Yargı Denetimine sokulmalıdır:

Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı E. Ora. Özden Örnek?in günlükleri olduğu iddia edilen hatıralar, Milletimizin kafasını karıştırmıştır. Günlüklerde detayı ile yer verilen ?Sarıkız? ve ?Ayışığı? Darbe planlarının ve planlayıcılarının da bu dava kapsamına alınmaması bir noksanlık olarak kaydedilmelidir.

İddianamede isnat edilen suçların muhatabı olan Ergenekon Oluşumunun, Sarıkız ve Ayışığı Darbe planlarının; söz konusu darbe planlarının ise 28 Şubat ve takip eden sürecin mahsulü olduğuna dair yaygın kanaatin bulunduğu unutulmamalıdır.

Devletin yönetimini ve milli iradenin tecelli ettiği organları Silahlı Kuvvetlerin vesayetinden kurtarabilmek, Silahlı Kuvvetleri siyasetin dışına çıkarmakla; Silahlı Kuvvetlerin siyaset dışına çıkarılması da, kamu oyunda yoğun bir şekilde tartışılan, günlükler hakkında TBMM?ince araştırılması ve adli soruşturmanın başlatılması ile mümkündür.

Bu gün yaşadığımız rahatsızlıkların kaynağı 28 Şubat döneminin hukuk dışı uygulamaları ve topluma dayattığı oldu-bittilerdir.  Bu dönemin bütün uygulamalarının yargı denetimine açılması, sebep olanların hesap vermesi, mağdurların mağduriyetlerinin giderilmesi, toplumsal huzurun sağlanması için yapılması gereken onarım girişimi olarak kabul edilmektedir.

ERGENEKON İddianamesi ve bu oluşumun yargılanma sürecinin bir başlangıç olduğunu kabul ediyor; isnatların yargı önünde sübut bulması halinde, geçmişte yetkilerini meşru düzenin ortadan kaldırılması için kullananların ve 28 Şubat uygulamalarının da yargı önüne getirileceğini, müsebbiplerinin cezalandırılacağını ve mağdurların zararlarının tazmin ettirileceğini ümit ediyoruz.

Yargının siyasetten bağımsız, tarafsız ve adil davranması halinde, Ülkemizi aydınlık günlerin beklediğine inanıyoruz. 14 Temmuz 2008

Adnan Tanrıverdi

E. Tuğgeneral

ASDER Gnl. Bşk.

Paylaşmak ister miydiniz?

Submit to DeliciousSubmit to DiggSubmit to FacebookSubmit to Google BookmarksSubmit to StumbleuponSubmit to TechnoratiSubmit to TwitterSubmit to LinkedIn