Postmodern Ergenekon Senaryosu-5 (14 Ocak 2009)

POSTMODERN ERGENEKON

SENARYOSU-5

Ergenekon davasının 10. dalga tutuklamaları şok etkisi yaptı. Ama biz, yargıya intikal etmiş dava üzerinde değil de, ileriye dönük olarak, olabileceklere, geçmiş GNH yazılarımızla bağlantılı olarak devam edelim. (Senaryo, GNH konulu, önceki dört yazımızla anlam kazanacaktır.)

GNH teşkilatının iç politikada hangi boyutlarda uygulanabileceğini hayali bir senaryo ile gözler önüne sermek, GNH Konseptinde yapılan değişiklerin yaratacağı tehlikenin anlaşılması için daha uygun olacaktır. 

 

?Yıl 2020:

İç Siyasi Durum:

Yapılan genel seçimler sonucunda A Partisi %60 oy alarak TBMM?de 380 sandalyeye sahip olmuştur. B Partisinin 100, C partisinin de 70 sandalyesi bulunmaktadır.

A Partisinin adayı Cumhurbaşkanı seçilmiş olduğundan, uyumlu bir dönemin başladığı genel bir kanı olarak benimsenmekte ve ülke insanı, özellikle inanç hürriyeti önündeki engellerin de kaldırılarak, çağdaş demokrasilerdekine benzer bir hürriyet ortamının oluşturulmasını beklemektedir.

Hükümeti kurma görevi A Partisine verilmiştir.

Yeni Hükümet, seçimlerde vaat ettiği şekilde, özgürlükçü bir Anayasa hazırlayacağını, kronikleşmiş olan başörtü yasağını her alanda kaldıracağını, dini inançların yaşanmasını laikliğin ihlali gibi gösteren hükümlerin yeni Anayasada yer bulamayacağını;

Siyasi İktidarların başında demoklesin kılıcı gibi duran darbe tehditlerinin son bulması için Silahlı Kuvvetlerle ilgili de Anayasa ve yasalarda yeni düzenlemeler getireceğini açıklamıştır.

Yeni Başbakan, Yeni Hükümetin programını açıkladığı TBMM?deki konuşmasında, Silahlı Kuvvetlerin Devlet Yönetimine müdahale etme imkanının Kaldırılması için:

  • Hukuk dışı tasfiyelerin durdurulabilmesi için bu yetkiyi veren Anayasanın 125. maddesinin değiştirileceğini ve profesyonel kadrolara yeni personel alımının denetim altında tutulacağını,

  • İç Hizmet Kanunun 35. maddesi, hep yanlış yorumlanarak, darbelere dayanak yapılmıştır. Yanlış anlamayı önleyecek şekilde bu maddenin değiştirileceğini,

  • Milli Güvenlik Kurulunun (MGK) görevinin, görevi zaten milli güvenliğin sağlanması olan, Yüksek Askerî Şûra?ya (YAŞ) verileceğini, Bakanlar Kurulundan katılan üyelerin de YAŞ?a dahil edileceğini,

  • MGK? nun Cumhurbaşkanı Başkanlığında ?DEVLET ŞÛRASINA? dönüştürüleceğini, üyelerinin TBMM, Yüksek Yargı, Yürütme ve Bağımsız Kurumların temsilcilerinden oluşacağını, bu kurulda TSK?ni sadece Genelkurmay Başkanının temsil edeceğini, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliğinin kadrosu tamamen sivilleştirilerek, ?Devlet Şûrası Genel Sekreterliği? haline dönüştürüleceğini,

  • Askeri Mahkemelerin muhafaza edileceğini, ama yargıçların sivil olacağını, terfi, tefeyyüz ve atamaların da Adalet Bakanlığı tarafından yapılacağını,

  • Milli Savunma Bakanlığının tamamı asker olan yönetici kadrolarının sivilleştirileceğini,

  • Dış güvenliğin askerin, iç güvenliğin de İçişleri Bakanlığının sorumluluğuna verileceğini.

  • Milli Güvenlik Siyaset Belgesindeki, Toplumun bir kısmını, Devletin Kurumlarına, Devlet Düşmanıymış gibi gösteren iç tehdit değerlendirmelerinin (İrtica, Bölücülük vb) kaldırılacağını,

Açıklamıştır.

?C? Partisi, A Partisinin rejimi tehdit ettiğini, buna topyekün karşı durulması çağrısı yapmıştır.

?B? Partisi, Meclisin etkin kılınması çalışmalarına katılacağını, ancak Silahlı kuvvetlerin zayıflatılması çalışmalarının içinde bulunmayacağını açıklamıştır.

Silahlı Kuvvetler:

Profesyonel kadrolarında ideolojik kadrolaşmasını tamamlamıştır.

Profesyonel kadrolara yeni alınan adayların herhangi bir dini eğitim görmemiş olduklarına ve ailelerinin içinde de inancını yaşama gayreti içinde olanların tespit edilerek girişlerine mani olunmasına titizlik gösterilmektedir.

Ordu bünyesinde ve özellikle askeri okullarda dinin gereği olan ibadetlerin sözü dahi edilmemektedir.

Son iki yılda,inancı nedeniyle tasfiye edilen subay ve astsubay kalmamıştır.

Ankara, İstanbul ve Ordu Merkezlerindeki birlikler ile komando birliklerinin barış kadrolarındaki erbaş ve er kadroları profesyonel hale getirilmiş, diğer birliklerin profesyonelleşmesine devam edilmektedir..

GNH Teşkilatı ülke sathında tamamlanmıştır. Üniversite öğretim üyelerinden, Yargı mensuplarından, Sağlık teşkilatından, Meslek odalarından, İşçi ve İşveren Sendikalarından, esnaf ve sanatkarlardan yeterli kişilere sefer görevi verilmiş ve eğitilmiştir. İl ve ilçelerin itibarlı kişilerinden GNH Teşkilatına alınanlar arasından, son milletvekili genel seçimlerinde aday olanlardan ?A? Partisinden 130, ?B? Partisinden 40, ?C? Partisinden de 45 personel, milletvekili olarak, TBMM?ne sokulmuştur.

Genelkurmay Başkanlığı, İktidar Partisinin Silahlı Kuvvetler ile ilgili açıklamaları karşısında sessizliğini muhafaza etmektedir.?

 
 

"Dış Siyasi Durum:

ABD:

Irak?taki işgali 17. yılını tamamlamıştır. Siyasi ve bürokratik yönetimde Kürt hakimiyeti sağlanarak, Irak?ın üniter yapısı muhafaza edilmiştir.

Şii ve Sünni Müslümanlar arasındaki mezhep çatışması teşvik edilirken, ABD?ye bağımlı kadrolardan Ilımlı İslâm modeli oluşturulmaya gayret gösterilmektedir.

Irak?ta, ?Irak Müslüman Alimler Heyeti? ?İMAH? liderliğinde direnişini devam ettiren mukavemet harekâtı tamamen yer altına çekilmiştir. Irak Hükümetini de zorlayan ABD, Şii ve Sünni bölgedeki lider kadrosuna girebilecek itibarlı zevatı tutuklayarak geniş bir enterne harekâtını başlatmıştır. Bu girişimi için Türkiye?den tam destek beklemektedir.

Uluslararası ortamda İran?ı yalnızlaştırma girişimlerini sürdürürken, geniş bir askeri harekât için de hazırlıklarını sürdürmektedir.

İran?a karşı muhtemel bir askeri harekâtta Türkiye topraklarını ve İncirlik Hava Üssünü kullanmak için de Türkiye?ye yoğun baskı uygulamaktadır.

İran?a karşı PEJAK?ı ve diğer ayrılıkçı hareketleri örtülü olarak desteklemektedir.

İsrail:

Gazze Bölgesi dahil, Filistin halkı dünyadan tecrit edilmiştir. Hamas tasfiye edilmiştir

Lübnan?da ?Hizbullah? ın etkisinin kırılması için iç çatışmanın başlamasını sağlamış ve Lübnan Hükümetini desteklemektedir.

?Hizbullah? ı desteklediğini iddia ederek, Suriye?yi işgal etmekle tehdit etmekte ve askeri hazırlıklarını hızlandırmaktadır.

Suriye?ye karşı girişeceği bir askeri harekatta, Türkiye topraklarını kullanmak istemekte ve Türkiye?den açık destek beklemektedir.

İran:

Sınır tecavüzü halinde ABD?nin Irak?taki birliklerini ve İsrail?i bombalayacağını açıklamıştır.

PEJAK? ın tasfiye edilmemesi halinde, KANDİL Dağı blokunu işgal edeceğini deklare etmiştir.

Türkiye?den, Türkiye topraklarından yapılan, PEJAK tecavüzlerinin engellenmesini ve İran Azerbaycan?ındaki ayrılıkçı hareketin de desteklenmemesini, Irak?taki ABD varlığının Türkiye topraklarından sağlanan ikmalini durdurmasını talep etmektedir.

Suriye:

İsrail tehdidine karşı Türkiye?den açık destek beklemektedir.

Rusya Federasyonu:

ABD?nin Irak?tan çekilmesini ve İran?ı tehdit etmekten vazgeçmesini istemektedir

AB:

Ortadoğu? daki sorunların barışçı yoldan ve görüşmelerle çözülmesini istemektedir.

Türkiye:

ABD ve İsrail?in Ortadoğu? da yayılma girişimlerini tasvip etmediğini;

Irak?taki Müslüman Liderlerin tutuklanmasının ve diğer insan hakları ihlallerine karşı Türk ve İslam Kamu oyunun tepkilerini haklı bulduğunu;

PKK? nın önlenen eylemlerinin tekrar başlamasının Irak?tan bulduğu dış destekten kaynaklandığını;

ABD-İsrail ikilisinin İran ve Suriye?ye karşı başlatacakları fiili bir askeri harekatta Türkiye?nin ?Silahlı Tarafsızlık? Politikası uygulayacağını açıklamıştır.

 

Diğer İç Politik ve Askerî Gelişmeler:

Yeni Anayasa hazırlıkları kapsamında, Yeni Anayasaya girecek hükümler, Sivil Toplum Kuruluşları ve farklı kesimlerde tartışılmaya başlanmıştır.

Ortadoğu?daki gelişmeler TBMM?nin gizli oturumunda görüşülmüş ve ?Silahlı Tarafsızlık? politikası uygulanması kararı çıkmıştır.

İran, Irak ve Suriye Sınırlarına askeri intikaller başlamıştır.

Genelkurmay Başkanlığının talebi üzerine, Bakanlar Kurulunca:

  • Kısmi Seferberlik tedbirlerinin uygulanmasına;

  • Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanunu ile Seferberlik ve Savaş Hali Kanununun ilgili Hükümlerinin uygulanmasının Genelkurmay Başkanlığınca koordine edilmesine;

  • Türk Silâhlı Kuvvetlerinin nitelikli birlik ve kurumlarının tamamının ?Savaş Hali? beklenmeden ?G? günü ?S? saatinden itibaren seferî teşkilât ve kadro seviyesine çıkarılmasına; bu personele tebligatın gizli çağrı yöntemi ile yapılmasına;

Karar verilmiş ve ilgili Karar TBMM?ce de onaylanmıştır.

Sefer Görevleri tebliğ edilen GNH Teşkilat personeli, G+10 gününden itibaren, günlük yaşantıları içinde Gayri Nizamı görevlerini de yapmaya hazır hale gelmişlerdir.

 

Türk Mukavemet Komutanlığınca, Bölge Mukavemet Komutanlılarına yayımlanan ?çok gizli? gizlilik dereceli bir emirle:

Genel siyasi durum belirtildikten sonra; yeni hükümet tarafından, Laik Cumhuriyetin ilkelerine dönük kapsamlı değişikliklerin gündeme getirildiğini, bununla birlikte Silahlı Kuvvetlerin etkisiz hale getirilerek, Cumhuriyeti Koruma ve kollama görevlerinin engellenmek istendiğini, gelişmelerin TC Devletinin Güvenlik ve Bekasını tehlikeye soktuğunu, buna seyirci kalınmasının mümkün olmadığını bildirmiş, Mukavemet Komutanlıklarının, kendilerine bağlı birimleriyle ?Cumhuriyeti Koruma ve Kollama? Planı çerçevesinde verilen görevlerin G+30 gününden itibaren uygulamaya sokulmasını istemiştir.

G+45 Gününden itibaren:

Yazılı ve Görsel basında, irticai faaliyetlerin arttığı, hükümetin buna destek verdiği, Laik sistemin zorlandığı, çevremizde askeri hareketlilik başlamışken TSK?nin yıpratılmak istendiği yönünde haberler, yorumlar ve programlar icra edilmeye başlanmıştır.

Bir kısım, meslek kuruluşları, Sivil Toplum Kuruluşları, YÖK, Yüksek Öğretim Elemanları, Yüksek Yargı organları, Muhalefet Partileri de Hükümete karşı tepki ve protestolarını birbirleri ile koordineli olarak beyan etmeye başlamışlardır.

İktidara mensup bir kısım milletvekili de, mevcut ortamda Anayasa değişikliğinin uygun olmadığı yönünde açıklamalarda bulunmuşlardır.

G+60 Gününden itibaren:

?C? Partisinin bir kısım binalarına, bazı üniversitelere, Yüksek Yargı Organlarının önlerine, büyük şehirlerdeki önemli mekanlardaki Atatürk Anıtlarına ve Anıt Kabir?e, bombalı eylemler düzenlenmiştir.

PKK? ya destek verdiği gerekçesi ile Diyarbakır, Hakkari ve Van?da suikastlar ile PKK? yı terör Örgütü olarak kabul etmediği gerekçesi ile ?D? Partisine ait binalara bombalama eylemleri icra edilmiştir.

Üniversitelerde birbirlerini faşistlikle ve bölücülükle suçlayan öğrenci grupları arasında çatışmalar başlamıştır

G+65 Gününden itibaren;

Ankara, İstanbul ve İzmir başta olmak üzere,bir kısım illerde geniş katılımlı ?Hükümeti Protesto ve Cumhuriyeti Koruma Mitingleri? yapılmıştır.

G+75 Gününden itibaren;

?A? Partisine ait binalara bombalama eylemleri başlatılmıştır. Eylemler her gün sayısı artarak devam etmiştir.

?C? Partisi Genel Başkanına, bir Üniversite Rektörüne ve bir Yüksek Yargı Üyesine suikast düzenlenmiştir.

Muhalefet Partileri tarafından Güneydoğu İllerinde, Ankara, İstanbul, İzmir ve Kocaeli?nde Sıkıyönetim ilan edilmesi istenmiştir.

G+90 gününde :

?A? Partisine mensup 130 milletvekili, Partilerinin politikalarını tasvip etmediklerini bildirerek Partilerinden istifa ettiklerini açıklamışlardır.

G+95 Gününde:

?G? Partisi kurulmuş ve ?A? Partisinden ayrılan 130 milletvekili bu partiye katılmıştır.

Aynı gün Hükümet hakkında Gensoru verilmiştir.

G+100 günü Hükümet TBMM?den güvenoyu alamamış, aynı gün Cumhurbaşkanına istifasını sunmuştur.

G+120 Günü:

?A? Parti genel Başkanı; kendisine verilen Hükümeti tekrar kurma görevi nedeniyle, diğer muhalefet partileri ile yaptığı koalisyon görüşmeleri sonuç vermediğinden, görevi tekrar Cumhurbaşkanına iade etmiştir.

Aynı gün,Cumhurbaşkanı Hükümeti Kurma görevini yeni kurulan ?G? Partisi Genel Başkanına vermiştir.

G+130 Günü:

?G? Partisi Genel Başkanın Başkanlığında, ?B? ve ?C? Partilerinin katılımı ile Kurulan Yeni Bakanlar Kurulu Cumhurbaşkanı tarafından onaylanmış ve yeni hükümet TBMM?den güven oyu alarak göreve başlamıştır.

Yeni Başbakan, Laiklik ilkesine ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlılıklarını açıklayarak, 28 Şubat Kararlarının 1000 yıl da geçse devam edeceğini açıklayanların, sözlerini hatırlatan ifadelerde bulunmuştur.

Koalisyon ortağı ?C? Partisinin Genel Başkanı, son Gelişmeler sırasında Cumhurbaşkanının tutumunun TBMM?ce araştırılması gerektiğini açıklamıştır???????????????..?

Senaryo fazla tanıdık da gelmiş olabilir. Abartılmış da bulunabilir. Ama kaba taslak sıralananlar olmayacak şeyler değildir. Detayını planlayabilenler, kendilerine yasal zemin hazırlanırsa, bu gün düşündüklerini o gün gerçekleştirebilirler. Devlet yönetiminin ihmale ve savsaklamaya tahammülü yoktur. Bu ihtimallere karşı tedbir almak, bu gün kanun yapan ve yönetimi elinde bulunduranların görevidir.

 

Tedbirleri de sonraki yazımıza bırakalım. 14 Ocak 2009

Adnan Tanrıverdi

E.Tuğgeneral

ASDER Gnl.Bşk.

Paylaşmak ister miydiniz?

Submit to DeliciousSubmit to DiggSubmit to FacebookSubmit to Google BookmarksSubmit to StumbleuponSubmit to TechnoratiSubmit to TwitterSubmit to LinkedIn