Suç İhbarı Basın Açıklaması (05 Mart 2009)

SUÇ İHBARI BASIN AÇIKLAMASI

Değerli Basın Mensupları

Genelkurmay Başkanının görev ve yetkileri 1324 sayılı kanunda belirtilmiştir. 

Bu Kanuna göre Genelkurmay Başkanı;

  • Barışta ve savaşta Silahlı Kuvvetlerin Komutanıdır.

  • Silahlı Kuvvetlerin savaşa hazırlanmasında; personel, istihbarat, harekat, teşkilat, eğitim, öğretim ve lojistik hizmetlerine ait ilke ve öncelikler ile anaprogramlarını tespit eder.

  • Özel kanunlar ile verilen görevleri yapar.

Özel Kanunların Önemlileri de;

 

 

  • 926 Sayılı TSK Personel Kanunu,

  • 1612 Sayılı, Yüksek Askeri Şuranın Kuruluş ve Yetkilerine Dair Kanun,

  • 2445 Sayılı Milli Güvenlik Kurulu ve MGK Genel Sekreteliği Kanunu,

  • 211 Sayılı TSK İç Hizmet Kanunudur.

Öncesi ve sonrası ile bir süreci içeren 28 Şubat 1997'de, zamanın Genelkurmay Başkanı, Milletin Yurt Savunması için emrine verdiği Silahlı Kuvvetlerden aldığı güç ile; Bu kanunlarla verilen yetkilerin hududunu zorlayarak ve aşarak, Millete olağan üstü bir dönem yaşatmıştır. Bu Dönemde;

  • Olmamış şeyler olmuş gibi kurgulanarak, milletin değerleri Devlete tehdit olarak gösterilmiş,

  • Hukuk ayaklar altına alınarak, suçsuz insanlar devletten tasfiye edilmiş,

  • Hükümet istifa ettirilmiş,

  • Meclis aritmetiği değiştirilmiş,

  • Milletin isteği dışında yeni hükümet kurdurulmuş

  • Eğitim müesseseleri hukuk dışı baskılarla yeniden dizayn edilmiş ve bir kısım gençler eğitim müesseselerinin dışına itilmiş,

  • Bazı orta eğitim müesseselerinden mezun olanların üniversiteye girişleri engellenmiş,

  • Toplum, hukuk dışı büyük baskı altına sokulmuştur.

Bu durumu MEŞRU kabul etmek mümkün değildir.

Bu dönemde, çağ dışı bir zihniyetle, TSK politikanın merkezine oturtulmuş ve tek belirleyici güç haline getirilmiştir.

Buna rağmen, yani herkesin yadırgadığı ve gayri meşru bulduğu, bu dönemin müsebbipleri hakkında, her hangi bir yasal işlem yapılamamıştır.

Baskılar, aba altından sopa göstererek yaptırılan faaliyetler, basında boy boy yer almasına rağmen, (?Demokrasiye Balans Ayarı?, ?Post Modern Darbe?, ?Silahsız Kuvvetlerin Darbesi?) , yasal kılıfına uydurulduğu ve Silahlı Kuvvetlerin gücünden ürküldüğü için, dönemin sorumluları ile ilgili, yasal işlem başlatılamamıştır.

ERGENEKON'u bir başlangıç olarak kabul ediyoruz.

Ama esas sorumlular, zirvede olanlardır.

Nihayet, zamanın Genelkurmay Başkanı E. Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı'nın, dönemin perde arkasını aydınlatan ses kayıtları basına yansımıştır.

Ses kayıtları söylendiği gibi, E. Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı'ya ait ise; yaptığı baskılar;

  • Olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 765 Sayılı Mülga Türk Ceza Kanununun 147 nci maddesinde düzenlenen ?Türkiye Cumhuriyeti İcra Vekilleri Heyetini cebren iskat veya vazife görmekten cebren men etmek, bunları teşvik eylemek?

  • Halen yürürlükte bulunan 5237 Sayılı Türk Ceza Kanununun ise ?Hükûmete Karşı Suç? başlığını taşıyan 312 nci maddesinde düzenlenen ?Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmak veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek?

suçu teşekkül etmiş oluyor.

5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 158 nci maddesi gereğince bir suçun işlendiğini öğrenen özel ve tüzel kişiler, öğrendikleri suçu ihbarla mükelleftirler.

ASDER olarak, biz de bu mükellefiyet ve hukukun üstünlüğü adına buradayız?28 Şubat 1997' de Genelkurmay Başkanı olan, Emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı'ya ait İhbar dilekçemizi Mahkeme Kalemine Tevdi ettik. İtiraf edilen darbeçilik sicilinin yargı tarafından da tescil edilmesini istedik. Milletimiz ve tüm mağdurlar adına bu davanın takipçisi olacağız? 05 Mart 2009

Adnan Tanrıverdi

Emekli Tuğgeneral

ASDER Gnl. Bşk.

Paylaşmak ister miydiniz?

Submit to DeliciousSubmit to DiggSubmit to FacebookSubmit to Google BookmarksSubmit to StumbleuponSubmit to TechnoratiSubmit to TwitterSubmit to LinkedIn