Askeri, Siyasi İrade Kontrol Edebilmelidir (10 Haziran 2010)

POLİTİKA, ASKERÎ GÜCÜ KULLANABİLMELİDİR 

Devletler, milli güç unsurlarını kullanarak oluşturduğu politikalarla, milli dış politik hedeflere ulaşabilirler.

Askerî güç, milli hedeflere ulaşmada, uygulanacak politikaların belirleyici önemli bir unsurudur.

Coğrafi konum, ekonomik, psiko-sosyal, politik güç ve insan gücünün yanı sıra askerî güç, devletlerin politik alanda, savaşa kadar giden uygulamalarla, başka devletler üzerinde uygulanacak yaptırımları belirlerler.

Barıştan-Savaşa Askerî Gücün kullanılması;

Güvenlik meselesi devletlerin asli fonksiyonlarındandır.

Modern silahlarla donatılmış, iyi eğitilmiş disiplinli ve yeterli büyüklükteki bir ordu düşmanca davranışlar besleyen dış güçler için caydırıcı bir milli güçtür.

Ordunun barış faaliyetleri hasmı caydırıcı ve saldırıyı önleyici etkinlikleri içermelidir.

Barışta; 

  • Her türlü eğitim ve özellikle basına açık, büyük birlik seviyesindeki her kuvvetin münferit veya birden fazla kuvvetin müşterek yaptığı kapalı salon (plan tatbikatı, plan semineri, harp oyunları) ve arazi tatbikatları (sonbahar ve kış tatbikatları);

  • Deniz Kuvvetlerimizin, kendi denizlerimizde, uluslar arası sularda ve uzak denizlerde bayrak göstermesi, liman ziyaretleri, tatbikatlar ve karakol görevleri;

  • Seferberlik deneme tatbikatları;

  • Müttefik ülkelerle müşterek ve birleşik tatbikatlar icra edilmesi;

  • Birleşmiş Milleteler barış gücüne birlik gönderilmesi;

  • Sınır ötesinden yönelen sinsi tehditlere karşı, sınır ötesi örtülü harekât icrası;

Gerginlik Dönemi ve Savaşta;

  • Enterne, tecrit, ambargo ve abluka uygulamaları;

  • Alarm ve kısmî veya genel seferberlik ilan edilmesi;

  • Askeri birliklerin sefer görev bölgelerine intikal etmeleri;

  • Sınır ötesi, önleyici taarruzî savunma harekâtı icra edilmesi;

  • Sınırlardan itibaren genel savunma planlarının uygulanması;

  • Ülkenin işgale maruz kalması halinde, Gayri Nizami Kuvvetler dahil bütün varlığı ile topyekün savunmanın uygulanması;

faaliyetleri Silahlı Kuvvetlerimizin yurt savunmasında, barıştan-savaşa varan bir sürecte, görevleri ve bu görevlerin takip edeceği safhalardır.

Milli Politika;

Kısaca, milli hedeflere ulaşmada milli güç unsurlarının kullanma yöntemleri olarak tanımlanabilir.

Yani askerî güç milli politikada kullanılacak önemli bir unsurdur.

Milli hedefler ve uygulanacak politikalar, Türkiye Büyük Millet Meclisinden onay almış hükümet programlarında belirlenir.

Milli Güvenlik Siyaseti Belgesinde detaylandırılır.

TBMM denetiminde, Bakanlar Kurulu sorumluluğunda Dışişleri Bakanlığı tarafından uygulama alanına sokulur.

Savunma, adalet, içişleri ve dışişleri İCRANIN aslî faaliyet alanlarıdır.

Bu faaliyet alanlarını düzenleyemeyen topluluklar devlet olma vasfını kazanamazlar.

Adalet ve içişleri, içeride hukuku hakim kılıp, asayiş ve düzeni sağlarken; savunma ve dışişleri devletin sınır ötesi alaka ve menfaatleri ile dışa karşı güvenliğini sağlayan organizasyonlardır. 

Dış Politika Milli Güç Unsurlarına Dayanmalıdır.

Diplomatik girişimler, arkalarındaki gücü tanırlarsa ve neye muktedir olunduğunu bilirlerse, ülke menfaatlerini daha iyi savunabilirler.

Bu bakımdan, askeri gücün ve fiili savaşın yönetilmesi dışında, yukarıda sayılan askeri görev ve faaliyetler, milli politikanın belirlenme ve uygulanma sorumluluğu olan kurumlar tarafından yönlendirilip, takip ve kontrol edilmelidir.

Yani, Kara Kuvvetlerinde Kolordu ve Ordu seviyesinde, Deniz Kuvvetlerinde saha komutanlıkları ve donanma Komutanlığı seviyesinde, Hava Kuvvetlerinde kuvvet seviyesinde yapılan plan tatbikatı, plan semineri, harp oyunu, arazi tatbikatları ve manevraların, konusu, yeri ve zamanının Genelkurmay Başkalığının da görüşü alınarak, Dışişleri Bakanlığının önerileri ve Bakanlar Kurulunun kararı ile belirlenmelidir.

Bu seviyedeki tatbikatlara, Dışişleri Bakanı, Başbakan ve Cumhurbaşkanı katılmalı veya gözlemci göndermelidir.

Aksi takdirde;

2003 yılında olduğu gibi, hükümet ABD'nin Irak'ı işgal krizini atlatmaya çalışırken, 1. Ordu Komutanlığında, darbe senaryolarının konuşulduğu, iç güvenlik plan seminerleri yapılabilir.

Veya, 2010 kışında olduğu gibi, Devlet Ermeni soykırım iddialarını etkisiz bırakmak için gayret gösterirken, 3. Ordu Komutanlığınca Ermenistan Sınırında yapılan kış tatbikatı, basına kapalı ve devlet ricalini davet etmeden yapılabilir.

Büyük seviyedeki askeri birliklerle yapılan tatbikatların amacı, personeli eğitmek, becerisini arttırmak ve planların uygunluğunu denemek olmanın yanında, esas olarak caydırıcılığı arttırmak ve milli politikaların desteklenmesini sağlamak olmalıdır.

Bunun için askeri tatbikatların planlanmasında ve icrasında siyasî otoritenin iradesi görülmelidir. Böyle olursa, askeri gücün, iç siyasette ve millete karşı gayri meşru ve keyfi kullanımlarının da önüne geçilmiş olur.

Dış Siyasetin Ulaştığı Ülkelere TSK 'de ulaşmalıdır.

TSK;

  • BM Barış Gücüne ve çok uluslu askeri oluşumlara asker vererek;

  • Gürcistan ve Arnavutluk ordusunun yeniden kurulması ve askeri tesislerin yeniden inşasında sorumluluk üslenerek;

  • İsrail ve Suriye gibi komşu ve bölge ülkeleri ile eğitim ve askeri işbirliği anlaşmaları yaparak;

  • Özbekistan, Türkmenistan, Kırgızistan ve Kazakistan gibi Orta Asya Ülkelerine, Gürcistan ve Azarbaycan gibi Kafkas Ülkelerine, Arnavutluk, Bosna Hersek, Kosova ve Makedonya gibi Balkan Ülkelerine askerî hibe yardımı yaparak;

  • Bir kısım NATO ülkeleri ile Pakistan, Mısır, Sudan gibi Müslüman Ülkelerden, Gambiya, Burma, Faso, Senegal, Nijerya ve Çat gibi Afrika Ülkelerinden karşılıklı askeri eğitim müesseselerine askeri öğrenci kabul ederek ve göndererek; toplam 27 ülkeye giderek, 22 ülkeden de Türkiye'ye getirerek askeri eğitim vermek suretiyle Uluslar arası askerî ilişkilerde bulunmakta, Ülkemizi tanıtmakta ve Milli politikaya destek vermektedir.

Coğrafi konumu, tarihi misyonu, temsil ettiği medeniyet, büyük devlet olma geleneği, TSK'nin disiplini, köklü askeri geleneğe sahip olması, teknoloji kullanmadaki becerisi, ÜLKEMİZİ, özellikle üçüncü dünya ülkeleri ve İslam Ülkeleri tarafından tercih edilen, askerî eğitim işbirliği yapmak için can atılan ülke konumuna sokmaktadır. 

Milli alaka ve menfaatlerimizin sağlanması, bölge liderliğinin tesis ve idamesi, dış politikanın desteklenmesi, bölgemizde ve ilgi alanımızda istikrar ve barışın tesisi, ve ekonomik imkanların arttırılması için Dışişleri ve Milli Savunma Bakanlıklarımızın onayları ile, Silahlı Kuvvetlerimizin dost ülkelerle;

  • Eğitim işbirliği faaliyetleri arttırılmalıdır.

  • Savunma Sanayii alanında anlaşmalar yapılarak, harp sanayi ihtiyaçları karşılanacak seviyeye getirilmelidir.

  • Savunma işbirliği anlaşmaları yapılmalıdır.

Bu hedeflere ulaşabilmek için;

  • Öncelikle, İçişleri Bakanlığı terörle mücadele ve iç güvenlik görevlerini üslenecek seviyeye getirilip, TSK iç güvenlik görevlerinden arındırılmalıdır. Silahlı Kuvvetlerimizin iç güvenliğe angaje edilmesinin en çok dış odakları memnun edeceği unutulmamalı. Asayiş görevleri ile daha fazla hemhal olması için gayret göstereceklerinden de emin olmalıyız.

  • TSK tamamen dış güvenliğe yöneltilip, sınır ötesi için operasyonel güce eriştirilmelidir. Profesyonel personelden dış operasyon gücü vasıtasıyla, Ülkemizi ilgilendiren meselelerde kararlı hale sokulmalıdır.

  • Eğitim ve yeniden teşkilatlanma ihtiyacı duyarak Türkiye'den yardım bekleyen ülkelerin isteklerine cevap verebilmek için, emekli askeri personelden, ticari amaçlı yardım heyetlerinin oluşması Milli Savunma ve Dışişleri Bakanlıklarınca teşvik ve sağlanmalıdır. Bu heyetlerin ülkemizde ve talep eden devletlerin vatanlarında askeri personeline eğitim ve silahlı kuvvetlerinin yeniden organize edilmesinde görev yapmaları, MSB 'lığının iznine ve Genelkurmay Başkanlığının kontrolüne tabi olmak şartıyla, desteklenmelidir. Bu heyetlerin faaliyetlerinde kullanılacak bilgi, belge ve dokümanlar Genelkurmay Başkanlığınca temin edilmelidir. Askeri yardım heyetlerinden savunma sanayi ürünlerinin ilgili ülkelere pazarlanmasında da yararlanılmalıdır.

Böylece, hem dost ülkelere askeri yardım, hem de milli politikaların askeri güç ile desteklenmesi sağlanmalıdır. 10 Haziran 2010

Adnan Tanrıverdi

Emekli Tuğgeneral

Paylaşmak ister miydiniz?

Submit to DeliciousSubmit to DiggSubmit to FacebookSubmit to Google BookmarksSubmit to StumbleuponSubmit to TechnoratiSubmit to TwitterSubmit to LinkedIn