27 Nisan Genelkurmay Bildirisi Beşinci Yılını Doldurdu (28 Nisan 2012)

27 NİSAN GENELKURMAY BİLDİRİSİ

BEŞİNCİ YILINI DOLDURDU

(28 Nisan 2012 Saat 05:00)

11. Cumhurbaşkanının TBMM tarafından seçimini engellemek ve milli iradenin tecelli yeri olan TBMM?nin itibarını yok etmek için başlatılan bir seri girişimleri desteklemek amacına dönük olarak Genelkurmay Başkanlığı İnternet Sitesinde 27 Nisan 2007 günü, gece yarısı saat 23:30 da yayınlanan ve Siyasî tarihimize ?ELEKTRONİK MUHTIRA? olarak geçen, talihsiz Genelkurmay Bildirisi beşinci yılını 27/28 Nisan 2012?de tamamlamıştır.

Genelkurmay WEB Sitesine bildirinin yerleştirildiği gece saat 03:00'de tarafımdan hazırlanarak, o gecenin sabahı, yani 28 Nisan 2007 saat 05:00'e kadar, yazılı ve görsel basına, Yasa ve Yürütme Organlarımızın Üyelerine gönderilen ve ASDER Protestosu olarak da 29 Nisan 2007'de basında yer alan, ?Genelkurmay bildirisi muhalefetle koordineli yapılan demokrasi dışı bir girişimdir.? başlıklı karşı bildirimizin tam metni, hafızaların tazelenmesi amacıyla aşağıda sunulmuştur.

27 Nisan ?Elektronik Muhtırası?; çarpık laiklik anlayışları ile, İslâmî Dinî inanca dönük ve tamamen temel hak ve özgürlüklerin gereği olan her türlü davranışları tehdit gibi görüp gösteren, yersiz korku ve endişelerle, 28 Şubat sürecinde Milletin Dini Hayatı üzerine konulan hukuk dışı yasak ve kısıtlamaların devamını savunan ve TBMM, Anayasa Mahkemesi ve Cumhuriyet Hükümetini baskı altına alma amacıyla; 28 Şubat'ın son versiyonu olan Askeri Cuntanın ve tesis ettiği Askeri Vesayetin son açık çıkışı olarak tarihteki yerini almıştır.

 

Aynı gün öğleden sonra, Bakanlar Kurulunun, Elektronik Muhtırayı reddeden beyanatı, Askeri vesayetin kırılması istikametinde yapılan gayretlerin ilk adımı olmuştur.

Bu tarihten sonra da;

  • 22 Temmuz 2007 de yapılan genel seçimlerde; Askerin, Yüksek Yargının, Yüksek Öğretim Kurumlarının, bazı STK'nın ve taraflı basın ile Meclis içindeki ve dışındaki siyasi partilerin muhalefetlerine rağmen, AK Partinin oylarını arttırarak, oy oranını % 34'den, %46,5 'a çıkarması;

  • 28 Ağustos 2007 tarihinde TBMM'de yapılan seçimde, o tarihe kadar Milletin değerlerine ters menfi bürokratik kadrolaşmanın merkezi konumunda işlev yapan Cumhurbaşkanlığı Makamına, 11. Cumhurbaşkanı olarak Sn. Abdullah Gül'ün seçilebilmesi;

  • 21 Ekim 2007 tarihinde yapılan Anayasa değişiklik Referandumunda, Cumhurbaşkanının halk oyu ile seçilmesinin %67 oyla kabul edilmesi;

  • 01 Temmuz 2008 Tarihinde Ergenekon Davası ile ilgili olarak iki orgeneralin gözetim altına alınması ve akabinde tutuklanması;

  • 30 Temmuz 2008 Tarihinde açıklanan kararda Anayasa Mahkemesinin AK Partiyi Kapatamaması;

  • 24 Temmuz 2010 muvazzaf ve emekli 102 general ve üst düzey subayın, Balyoz Davası kapsamında tutuklanabilmesi;

  • 04 Ağustos 2010 tarihinde, YAŞ Kararına rağmen iki general ile bir amiralin, Balyoz Davası kapsamında yargılanmasının devam etmesi gerekçe gösterilerek, terfi kararnamelerinin, MSB, Başbakan ve Cumhurbaşkanımız tarafından imzalanmaması;

  • 30 Ağustos 2010 tarihinde, kararnameleri imzalanmayan amiral ve generaller gerekçe gösterilerek, Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ tarafından çıkarılan asker-sivil krizinin, Org. İlker Başbuğ'un emekliye ayrılması ile aşılması;

  • 12 Eylül 2010 tarihli Anayasa Değişiklik Referandumunun % 58 oy oranı ile kabul edilmesi;

  • 22 Mart 2011 tarih ve 6191 Sayılı Kanunla, 28 Şubat Döneminde YAŞ Kararları ile inançları nedeniyle mağdur edilen subay ve astsubayların bir kısım haklarının iade edilmesi;

  • 29 Temmuz 2011 tarihinde, Silahlı Kuvvetler Personelinin terfileri ile ilgili talepleri Hükümet tarafından kabul edilmediği için, Genelkurmay Başkanı ile Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanlarının emeklilik taleplerinin (Geçmişte bu tür uyuşmazlıklar müdahale veya darbe ile karşılık bulurdu.), kabul edilerek, emeklilik işlemlerinin tesis edilmesi;

Bu güne ulaşmamızda ve ileri demokrasi yolunda Ülkemizin kat ettiği mesafenin alınmasında önemli kilometre taşları olmuştur.

 

Artık bu gün; ilerisi için demokratik taleplerimiz var.

27 Nisan 2007 Elektronik Muhtırası dahil, 28 Şubat 1997 ve daha önceki Askeri Darbelerin bütün sorumlularının yargı önüne getirilerek adaletli bir şekilde yargılanması;

27 Mayıs 1960 tarihinden bu güne kadar yapılmış darbe ve ara dönemlerde haksızlığa uğratılmış, başta askerler olmak üzere bütün mağdurların haklarının iade edilmesi;

Bir daha, bazı zorba ve maceracıların Milli İradenin yerini almaya heves edemeyecek ve girişiminde bulunamayacak şekilde, geçmişte darbelere dayanak yapılan yasal mevzuatın yeniden düzenlenmesi;

Toplumumuzun talep ve temel beklentileridir.

Ülkemizi bu günlere taşıyanlardan Allah razı olsun. 27 Nisan 2012 Saat 05:00

Adnan Tanrıverdi

Emekli Tuğgeneral

ASDER Onursal Başkanı

 

27 NİSAN 2007 ?ELEKTRONİK BİLDİRİSİNE? KARŞI BİLDİRİ METNİ:

 

"GENELKURMAY BİLDİRİSİ MUHALEFETLE KOORDİNELİ YAPILAN DEMOKRASİ DIŞI BİR GİRİŞİMDİR.

(28 Nisan 2007 Saat 05:00)

Genel Kurmay başkanlığının web sitesinde 27 Nisan 2007 tarihinde yayımlanmış olan bildirinin, Peygamberimizin "Kutlu Doğum Haftası" nedeniyle yapılan etkinlikleri, maksatlı ve haddinden fazla kuşkucu bir anlayışla, Laik Cumhuriyete karşı yapılan eylemler olarak değerlendirmesini ve bildirinin zamanlamasını; Cumhurbaşkanı seçimine ve adayına karşı Mecliste oluşan muhalefete, Meclis dışından ve TSK'den destek ve Anayasa Mahkemesi kararının etkilenmesini sağlamak amacına dönük, haddini aşmış bir girişim olarak değerlendiriyoruz.

Bu bildirinin TBMM'nin iradesinin üstüne çıkarılmasının kabulü mümkün değildir. Genelkurmay Başkanlığı Milletin iradesine karşı çıktığının farkında olmalıdır. 

Baskılara boyun eğilmemesi ve demokrasi dışı girişimlere prim verilmemesi gerektiğine; TBMM'nin iktidar ve muhalefeti ile, Demokrasinin korunması için birleşerek bu bildirinin geçersiz hale getilmesi için tavır almalarının gerekliliğine inanıyoruz.

Ülkemiz, devletimiz ile milletimizin kaynaşmasına imkan verecek bir havaya bürünmüştü. Bu bildiride belirtilenleri, Laik ve demokratik Cumhuriyete yönelmiş bir tehdit olarak kabul etmiyoruz.

Hükümetten ve TBMM'den Cumhurbaşkanlığı seçim sürecini devam ettirmesini; bildiri sahiplerinin hukuki ve yasal zemine çekilmesini sağlayacak girişimlerin başlatılmasını; Anayasa Mahkemesinin de önüne getirilen meselede sadece hukuku dikkate almasını, bekliyoruz.

Ana muhalefet partisinin, Cumhurbaşkanı seçiminin ilk turunun iptali için Anayasa Mahkemesine yaptığı başvuru ile aynı saatlere rastlayan bildirinin, hukuk dışı, haddini aşmış, demokrasiye müdahale anlamını taşıyan, milletin çoğunluğunun iradesine karşı yapılmış bir girişim olarak görüyor, TBMM ve Hükümetin demokratik süreçten geri adım atmaması gerektiğine ve sivil toplum örgütlerinin de demokratik girişimlere desteklerini göstermelerinin zamanının geldiğine inanıyoruz.

Siyasi makam sahiplerinin milletin hukukunu koruyacakları ve kararlılıklarını gösterecekleri zaman bu zamandır.

Devletimiz hukuk zemininde ve fakat cesaretle yönetilmelidir. 28 Nisan 2007 Saat 05:00

Adnan Tanrıverdi

Emekli General

ASDER Gnl. Bşk.?

Paylaşmak ister miydiniz?

Submit to DeliciousSubmit to DiggSubmit to FacebookSubmit to Google BookmarksSubmit to StumbleuponSubmit to TechnoratiSubmit to TwitterSubmit to LinkedIn