Komplo Gerçeği Gizlememelidir (24 Haziran 2009)
KOMPLO GERÇEĞİ GİZLEMEMELİDİR
Genelkurmay Askeri Savcılığı 12 Haziran 2009 tarihinden beri 12 gündür engellediği soruşturmayı bugün sonuçlandırdı. Sözü edilen ?İrtica ile Mücadele Eylem Planının? Genelkurmay Birimlerinde izine rastlanmadığını ve belgenin altındaki imzanın da Dz. P. Kur. Albay Dursun Çiçek'e ait olmadığını açıkladı.
Açıklama kamuoyundaki kuşkuları kaldırmadı.
Genelkurmay Başkanlığı Ergenekon Soruşturmasının Silahlı Kuvvetler bünyasinde derinleşmesine müsaade etmeme tutumunu bu meselede de göstermiş oldu.
Biz de 13 Haziran tarihli ?Genelkurmay Başkanına Komplo mu Kuruluyor? (i) başlıklı yazımızda, söz konusu planın Ergenekon tarafından hazırlanmış olma ihtimalinin daha yüksek olduğunu belirtmiştik.
Amacı;
-
Genelkurmay ile Hükümetin arasını açmak,
-
Ergenekon yargılamasına müdahale etmeyen Genelkurmay'dan intikam almak,
-
Ergenekon Soruşturmasında dayanak olarak kullanılan belgelerin sahte olduğu hususunda kuşkular yaratarak, soruşturmayı sulandırmak,
-
Bu belgedeki imzalar gösterilerek, Örgütün Genekurmay'ın kontrolünde olduğu izlenimi verilerek, kendi yandaşlarına belge içeriğindeki görevlerin yaptırılmasını sağlamak olabilir.
Ortada bir komplo var. Ama kimin kime komplo kurduğu hususu merak konusu olmaya devam ediyor.
İmha edilmedi ise, belgenin aslı ortaya çıkmadan, meselenin aslı tam anlaşılamayacaktır. Bu görev de Ergenekon Savcılarına düşmektedir.
Albay Çiçek'in ve birimindeki personelin, önümüzdeki günlerde Ergnekon Savcılarınca sorgulanması beklenmelidir.
Taraf Gazetesinde yayınlanan ve suç içeren plan, Genelkurmay Karargahında hazırlanmamış olsa da Genelkurmay Başkanlığının ?İrtica ile Mücadele Planı? nın olmaması mükün müdür?
Bize göre mümkün değildir. Çünkü ?Milli Güvenlik Siyaseti Belgesi? nde (MGSB) birinci iç tehdit İRTİCA dır.
Hatıralarımızı tazeleyelim.
21 Haziran 2005 tarihinde yapılan Toplantısında, yeni MGSB'nin MGK'na sunulduğu ancak görüşülemediği açıklanmıştı.
24 Ekim 2005 tarihinde toplanan MGK, MGSB'ni Bakanlar Kuruluna havale etti.
20 Mart 2006 tarihinde de Belge Bakanlar Kurulu tarafından onaylandı.
Belgede, sırası ile
-
İrtica,
-
Bölücülük ve
-
Aşırı sol,
İç tehdit olarak belirlenmişti.
Bakanlar Kurulunun, sorumluluğunda olan bu belgeyi, iç tehdit değerlendirmelerine katılmadığı için imzalamakta direndiği anlaşılmakta idi.
2004 ortalarında hazırlanmaya başlanan belgenin imza serüveni epey uzamıştı.
Bu süreçteki olayları 26 Nisan 2006'da değerlendirmiştik. (ii)
MGSB Milli Güvenliğin planlanmasında temel bir belgedir. Belgede belirtilen iç ve dış tehditlerin karşılanması için, Bakanlar Kurulu, Genelkurmay ve diğer icrai birimlerine ?Topyekün Savunma Direktifi? yayınlamak durumundadır.
Direktifi alan Genelkurmay da iç güvenlik görevleri için ?Emniyet ve Asayiş Planlama Direktifi? (EMASYA), dış tehditler için de ?Genel Savunma Planlama Direktifi? (GESAP) yayınlamak durumundadır.
Bu belgelerin birer suretinin de Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekraterliğinde, yani Hükümetin kontrolünde olması gerekir.
EMASYA Planlama Direktifinde irtica, bölücülük ve aşırı sol tehditlerine karşı tedbirlerin açıklanması ve Kuvvet Komutanlıklarına görevler verilmesi gerekmektedir. (iii)
Genelkurmay Başkanlığında ?İrtica ile Mücadele Planı? yoksa, MGSB'nde belirtilen iç tehditlere karşı tedbir alınmamış durumuna düşecektir.
Sonuçta diyebiliriz ki, ortada dolaşan belge fotokopisi Genelkurmay Başkanlığı birimlerinde olsa da olmasa da, Genelkurmayda ?İrtica ile Mücadele Planı? vardır. MGSB'de iç tehdit değerlendirmeleri kaldığı sürece plan meşrudur. İç Tehdit değerlendirmesi kaldırılır ve hala ?İrtica ile Mücadele Planı? varlığını korursa gayri meşru olur ve suç teşkil eder.
TSK'nın siyasete müdahelesi engellenmek isteniyorsa ve benzeri olumsuzluklarla karşılaşılmak istenmiyorsa, ?Tedbirler Geçiktirilmemeli? başlıklı yazımızdaki önerilerimiz dikkate alınmalıdır. (iv)
24 Haziran 2009
Adnan Tanrıverdi
Emekli Tuğgeneral
ASDER Gnl. Bşk.